yola çıkmak garip bi duygu,
varılacak yer var, bi de yol var.
yola çıkar çıkmaz geçmiş geride kaybolup gidiyo,
zihnim doğanın güzelliğiyle dolup taşıyo,
Bodrum-İzmir arasında 120'yle giderken, yıkıntı taş evlere gözlerim takılıyo sürekli, çatısız, kapısız.
bi de çırçır fabrikaları, öyle çok ki, bütün dünyanın ipliğini biz gönderiyomuşuz gibi hissettiriyo
Bafa Gölü'nün üstünde uçan balıkçıl kuşlardan biri olmak isteyiveriyorum, 'Dünya sana güzel' diyorum kuşa. 'Bi gölün var, dünyan o kadar işte'
Sonra İzmir'e geliyoruz havaalanına , annem ve ablamlarla orada ayrılıyorum
Karşıyaka'ya trenle gideceğim. Daha kapıdan girerken trene, güzel İzmirliler beni öyle sıcak karşılıyolar ki! Ah bi de sormasalar bacağıma ne olduğunu
Ama merak insanoğlunun doğasında, ilk kez bacağımla ilgili yalan söyleyiveriyorum, 'trafik kazası' diyorum, bazen böylesi daha iyi oluyo, anneme ilk kez hak veriyorum bu konuda
Karşıyaka'da beni canım Burçin karşılıyo, sonra Öz the psycho geliyo yanımıza, Ama artık sayko diilmiş, Özlem in Peace olmuş,
olsun diyorum, böyle de güzelsin, şeker gibi.
Burçin'in küçük evinde uyandığımda İzmir'deyim, gülümsüyorum
Dün o 4 kat merdiveni durmadan nası çıktım bi ben biliyorum, çektiğim ağrıyı unuttum, ama bunu başardığımı unutmadım, olay budur
Gülç.'ün Amerika'dan Burçin'e getirdiği mavi ojeyi bulup sürüveriyorum, benimkilerin yanında ne de güzel durmuyo mu!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder