yaşlanmak
- hani annanemiz 'yaşlandım artık' derse sussun isteriz ya
- yaşlanmayı algılayamadığımızdan sanırım
- bi de zamanı geri alamama olayı falan
- nası bişey acaba yaşlanmak
- yüzümdeki kırışıklıklar bi günde oluşmadığından
- saç telleri bi günde beyazlamadığından
- kamburumuz bi günde çıkmadığından
- hareketlerimiz bi günde yavaşlamadığından
- azıcık iş yaparak yorulmaya bi günde başlamadığımızdan belki de
- algılayamayız yaşlanmayı
- yaşlandığımızı da farketmeyiz böylece
- alıştıra alıştıra oluyo herşey di mi!
- alıştıra alıştıra düşüncelerimiz olgunlaşırken, kalbimiz her kırıldığında tekrar yapıştırırken
- ben şimdi 31 yaşımda dün akşam Nublu'da, oradaki en yaşlı kişi gibiydim
- politik içerikli bi şarkıda genç bi kızın dans etme çabalarını izlerken,
- 1,5 birayla sarhoş olan çapraz çantalı, kel amca ses ekipmanını düşürmek üzereyken,
- Sesindeki nodüle aldırmadan şarkı söyleyen adam tüm yaz konser vermiş olmanın sarhoşluğuyla sürekli mekanın küçüklüğünden dem vururken...
- yorgunluktan ölüyodum
- bitse de gitsem istiyodum
- 70 yaşındaydım
- bana getirdikleri sandalyede aşağıdan baktığım sırtlar ve aradan gördüğüm klavyecinin elleri
- oysa taşoda konserlerinde saatli binayı aydınlatan ışıkların önünde gölge şov yapalı 10 sene olmadı!
- ne garip ya!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder