- bilen bilir çok ağlamam
- ama şu anda gözlerim yaşlı
- iki gün önce rüyamda yürüyebiliyodum
- üstelik bacağımda protez olmasına rağmen dizimi bükerek...
- arada görüyorum böyle rüyalar ama bu kez farklıydı işte
- az önce bi inceliyim dedim protez dünyasında yenilik var mı diye
- çünkü türkiye'de satılan elektronik protezlere benim kas kuvvetim yetmiyodu
- ve bi ürüne rastladım!
- dizimi bükerek adım atabilmemi sağlayacak bu ürün
- sanki bana olacak gibi ya
- sadce Amerika'da satılıyo şu anda, ama olsun.
- bi umut!
- Haydarpaşa yanarken, ben deniz otobüsündeydim
- Gözlerim doldu, ağladım
- Haydarpaşa'yı bizden almasınlar istedik
- Etimizden et koparmak gibiydi yaptıkları
- Az mı koşturduk trenlere yetişmek için
- Ah o yemekli vagondaki sohbetler, kafalarımız ne güzeldi...
- Kışın ortasında yetişmeye çalıştığım banliyo trenleri...
- Ben hiç bitmez sandım, Haydarpaşa'da hep acelem vardı...
- Güvercinler olmasa kimbilir belki de tavandaki işlemelere bakmayı unuturdum
- ama Madrid'de bi Atoça var ki, bol bol vakit geçirdim içinde
- Cordoba'ya, Barcelona'ya giderken hep Atoça'yı kullandık
- Hızlı trenlerle İspanya'da tanıştım
- içimden Haydarpaşa için dua ettim, Haydarpaşa'yı kaybetmeyelim diye
- Yolda olmak, yola çıkmak ayrı bi huzur da, bu istasyonun içine girince kendiliğinden bi gülümseme geliyodu yüzüme
- nası güzel, nası bakımlı
- görevliler öyle yardımseverlerdi ki!
- beni trene bindirmenin yanında, inerken de vagonumun önünde bekleyen görevli içimi öyle rahatlattı ki!
- bi de adımı doğru söyleyebilseler
- botanik bahçesinde kaplumbağalar bile vardı!
- en garibi ise öyle sistemli ilerliyodu ki her şey, KAOS yoktu bu istasyonda
- tabii normal olan da bu aslında, bana garip geldi alışkın olmadığımdan sadece...
- Bi de; bi elde bastonla seyahat etmek hiç de kolay değilmiş...
- Pek içimden gelmiyo ama, bi ara İspanya'da yaşadığım zorlukları da anlatacağım
- bi gün arabayla çıktık Madrid'e yaklaşık 1 saat uzaklıktaki Segovia'ya gittik
- önce La Granja'daki vakti zamanında kraliyet ailesi için yapılan saraya gittik
- İçine girmedik ama bahçesi ihtişamı anlatmaya yetiyodu zaten
- ormanın içinde yapay göletler, göletlerin içinde bronz heykeller vardı
- ve bitmek bilmeye bahçeler
- evlerin duvarları birbirinden farklı taş işçilikleriyle doluydu
- dünyada yıkılmadan günümüze gelmeyi başarmış tek su bendi buradaymış
- Meşhuuuur Kraliçe İsabel de bu kale-saraydan yönetmiş ordularını
- Tıpkı filmlerdeki gibiydi, sarayın etrafındaki nehirde timsahlar varmış o zamanlar
- yüzyıllardır bu taş evi taşıyan cüceler çok yorulmuşa benziyolardı
- bu evi çok beğendik, bizim olsun istedik
- bi ayna düşünün üstünde 'kendimi olduğum gibi seviyorum' yazsın
- her baktığımda gülerim ben böyle
- ve bu dükkan;
- bana öyle ilham verdi ki, öyle ilham verdi...