atoça
- Haydarpaşa yanarken, ben deniz otobüsündeydim
- Gözlerim doldu, ağladım
- Haydarpaşa'yı bizden almasınlar istedik
- Etimizden et koparmak gibiydi yaptıkları
- Az mı koşturduk trenlere yetişmek için
- Ah o yemekli vagondaki sohbetler, kafalarımız ne güzeldi...
- Kışın ortasında yetişmeye çalıştığım banliyo trenleri...
- Ben hiç bitmez sandım, Haydarpaşa'da hep acelem vardı...
- Güvercinler olmasa kimbilir belki de tavandaki işlemelere bakmayı unuturdum
- ama Madrid'de bi Atoça var ki, bol bol vakit geçirdim içinde
- Cordoba'ya, Barcelona'ya giderken hep Atoça'yı kullandık
- Hızlı trenlerle İspanya'da tanıştım
- içimden Haydarpaşa için dua ettim, Haydarpaşa'yı kaybetmeyelim diye
- Yolda olmak, yola çıkmak ayrı bi huzur da, bu istasyonun içine girince kendiliğinden bi gülümseme geliyodu yüzüme
- nası güzel, nası bakımlı
- görevliler öyle yardımseverlerdi ki!
- beni trene bindirmenin yanında, inerken de vagonumun önünde bekleyen görevli içimi öyle rahatlattı ki!
- bi de adımı doğru söyleyebilseler
- botanik bahçesinde kaplumbağalar bile vardı!
- en garibi ise öyle sistemli ilerliyodu ki her şey, KAOS yoktu bu istasyonda
- tabii normal olan da bu aslında, bana garip geldi alışkın olmadığımdan sadece...
- Bi de; bi elde bastonla seyahat etmek hiç de kolay değilmiş...
- Pek içimden gelmiyo ama, bi ara İspanya'da yaşadığım zorlukları da anlatacağım
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder