14.10.2012

ben uyurken #4 (aybala ablam yazıyor)


sarı kabarık etek
Aycuş yoğunbakımda yatarken biz ölmemeyi başardıysak, bunu espri anlayışımızı hiç kaybetmememize borçluyuz.
Mesela bir şirket kurduk, adı: “Ne sandın holding”.. Mesela, o zorlu ve sağ çıkma ihtimali bile düşük olan ameliyatta Ayça ölmedi ya, “Ne sandın?”..  Sarılık oldu ve doktor “ben hayatımda bu kadar yüksek direkt biluribin değeri görmedim, bunu atlatabilir mi bilmem” dediğinin ertesi günü birden sarılığı geçti ya, biz hemen “ne sandın?”.. Mesela, kan değerleri durmadan düşüyor, habire kan takıyorlarken birgün birden bire düşmemeye başladı ya, biz doktorlara: “Ne sandın?” Hatta bununla ilgili şöyle de bir anımız var, görüşmeden çıkınca, hemoglobininin artık düşmediğini öğrenince Begüş'le sevinçten havalara uçtuk, aşağıdaki annemlere de bu muhteşem haberi vermemiz gerek, ama taşkınlık da yapamıyorum bağıramıyorum oley diye, aradım aşağıyı sessizce, “anne aycuşun hemoglobini düşmüyormuş” deyip telefonu kapattım. Annem hemoglobinin ne olduğunu o ara tam öğrenememişmiş meğer, ses tonumdan da kötü bir şey söylediğimi sanmış, dönüp yanındakilere, “napıcaz şimdi Ayça’nın hemoglobini düşmüyormuş, vah vah” diye ağlanmış.. Buna feci çok güldük mesela.. Neval bir de tabela yaptı bize, bahçedeki masamıza, şahane renklerle, üzerinde “Ne sandın holding” yazan,ağaca da astık tabelayı. Aycuş tarayıp koyar belki buraya..
Sonra mesela, Aycuş henüz bizi göremiyorken ve duyup duymadığını da bilemiyorken, Neval sarı kabarık etekli resmini çizmişti ve biz yatağının kenarına yapıştırsınlar diye yoğun bakımdaki hemşirelerine vermiştik, hissedeceğini bilerek. Hemşireler, tam olarak neden böyle bir şey yaptığımızı ve kimin yakını olduğumuzu henüz çözememişlerdi o günlerde, bir de baktık ki, yan yataktaki 85 yaşındaki dedenin yatağının başucunda bizim sarı kabarık etekli resim.. Sonraki üç gün, dedenin birdenbire uyanıp, “getirin benim sarı kabarık eteğimi, giymem gerek acil ama nedenini bilmiyorum” dediğini hayal edip gülmüştük. Sonra giydi o sarı kabarık eteği gerçekten de şükür, Neval’in annesi dikti.
Sürekli tıbbi tabirler havalarda uçuşuyor hastanenin bahçesinde, hadi ben doktorum da, herkes de mecburen öğrendi. Artık bi ara bi baktık, hemoglobin, biluribin, transfüzyon, operasyon’lar havalarda uçuşuyor. Sabah uyanınca günaydın yerine hemoglobini kaç, nasılsın yerine genel durumu nasıl, iyiyim yerine vital bulgularım stabil falan demeye başlamışız.  Dedik ki, bunları Ayça yüzünden öğrenmek zorunda kaldık, en iyisi ona bir ceza verelim. Kendimiz bir dil geliştirelim, nasılsa Ayça bunları bilmiyor, uyanınca onu şaşırtalım, “Günaydın Ayça, vital bulguların stabil mi?” “He de hö dö” “Direkt biluribinindeki düşme trakeostomiyle mi ilgili acaba?” “Nee!!”.. İntikamımız acı olacaktı yani..
Uzun lafın kısası, biz yoğun bakımın bahçesinde çook eğlendik 

3 yorum:

  1. Ya siz ailecek muhteşemsiniz yemin ederim...

    YanıtlaSil
  2. akdeniz tıp yoğun bakımdan bir dost...
    ayçayı ve pozitif ailesini yoğun bakım koridorlarında tanıdım ben... ilk başlarda içimden kızdım onlara bu ne pozitiflik bu ne neşe diye.. daha sonra biraz daha yakından tanıma imkanı buldum aybegümü aybalayı eşini, annelerini ve onuru..hepsi fakültenin bahcesinde ve yoğun bakım koridorunda bir kamp kurmuşlardı kendilerine..onları tanıyınca neden bu kadar pozitif olduklarını anladım.. onlar bir aileydi beraberdiler ve ayçanın eskisinden daha iyi olacağına inanıyorlardı.. yoğun bakım dostluğu bu olsa gerek benim annem için de çok yardımcı oldular.. trombosit lazım oldu verdiler, tomografiye gitmesi gerekiyordu annemin bana yardım ettiler ve hatta "ne sandın holding"ten bile bahsettiler bana.. ben yoğun bakım koridorlarında annem için çabalarken ve karamsarlıkta dibe vurmuşken bana bile geçirdiler pozitifliklerini..annemle beraber ayça için de çok dua ettim..ve her geçen gün çok daha iyi olduğunu gördüm.. bir gün yoğun bakıma geldiğimde "biz servise çıktık" dediler..şükrettim bir kişi daha kurtulmuştu yoğun bakımdan hem de mutlu şekilde..annemi kaybedişimin ilk yılında gördüm bu bloğu ve bir yandan ayça adına çok sevindim bir yandan o zor günleri hatırladım duygulandım.. keşke sponsor olacak kadar gelir sahibi olsaydım ama dualarımla destek veriyorum ayçaya.. inşallah her şey gönlünce olur ayça... pınar..

    YanıtlaSil
  3. bu blogun bir okuru olarak pnarr 'a merhaba. anneciğinizin mekanı cennet olsun .. anlattıklarınız beni çok duyguladırdı .. sevgiler .

    YanıtlaSil