yolculuk
- İrem'le biz zaman zaman Eminönü'ne gideriz
- bu kez epey yorulduk, yani ben yoruldum, aslında her zamankinin 4te biri yol kat ettik
- Beyazıt kapısından girdik Kapalıçarşı'ya
- Parfümeri Sara Berkel'i gördük
- Sonra ben İrmik'in koluna girdim, taaa Mercan çıkışına kadar yürüdük çarşının içinden
- aklımdaki yeni fikirlere, yeni malzemeler bulmak için önce dericileri dolaştık
- küçük hanların içinde çalışan zanaatkarlar gördüm
- 'kolay gelsin ustalar' dedik
- sonra İrmik beni damgacıya götürdü
- aslında onlara 'pantograf' dendiğini öğrendik
- hazırlayacağım ürünler için bir de damga yaptırdık, of çok güzel oldu
- burası pantografçı işte
- tekrar bi atölyem olsun çok istiyorum
- yani ev olmasın, atölye olsun
- ama yalnız olmayayım, farklı işlerle uğraşan dostlarım olsun, tıpkı Boğaziçi'nde okurkenki güzel sanatlar kulübü gibi
- ne diyodum, çıktık sonra oradan
- Mercan'dan aşağı yürümeye başladık
- bu balıkçı çizmesini görünce aklıma Emir geldi, klipte falan giyer miydi?
- sonra mankencilerden geçtik
- Eminönü ne garip, herşey var...
- Sirkeci'de kimyacıların orada bi ev yemekçisi açılmış, İrmik götürdü beni
- yemekler bizim Hırvat lokantası kadar olmasa da, fena değildi
- Arnavut kaldırımlarında ayaklarımın fotoğrafını çektim
- bacağım kopmadığı, beni bırakmadığı için bi kez daha şükrettim
- gözlüğümü değiştiresim var dedim İrem'e
- Doğubank'ın orada bi hana götürdü İrm beni, eskilerden kalma gözlükler olan bi dükkana gittik
- benim beğendiğim bu Persol marka gözlüklerden üsttekine 300, alttakine eski olduğu için 500 dedi amca
- slmsktsn vazgeçtim, çünkü yeterince beğenmedim
- ben yorgunluktan ölürken Sirkeci'den tramvaya binemedik
- o kalabalıkta yeteri kadar oturacak yer olmadığından biz ayakta beklerken 3 tane tramvay dolu geçti
- İrem'in de gazıyla vapur iskelesine yürüyebildim
- taaa Galata Köprüsü'nün oraya
- Üsküdar vapuruna binerken İrm'le vedalaştık
- vapurda malesef içeride otruamadım, tek başıma basamağı çıkamadım, merdiven çıkamadım, vapur sallanıyodu
- halatların üstünde cambazlık yapa yapa dışarıda oturabildim
- şehri seyretmek çok güzeldi
- ama ben çok stresliydim
- hem de yorgundum, vapura binmeye çalışırken korkmuştum da
- bi oh çekemeden geldik Üsküdar'a
- vapurdan inmek, o güruhla yürümek yüreğimi ağzıma getirdi
- indikten sonra da karşıma sürekli basamaklar, engeller çıktı
- kadıncağızın biri halime acıdı, kolumdan tuttu sağolsun
- eve geldiğimde yürüdüğüm yollar bacağımın hissetmediğim bi yerinde bi yara açmıştı
- bi kaç gün ağrı çektim
- ama olsun, pişman değilim
- malzemeler yavaş yavaş hazırlanıyo
- yeni projem beni heyecanlandırıyo
- bazen yolculuk yapmak iyi geliyo
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder